Müzik, sesler aracılığıyla insanın kendini ifade etmesini sağlayan bir sanat dalıdır. İnsanlığın ilk dönemlerinden beri varlığını sürdürüp çeşitli enstrümanlarla günümüze kadar gelmiştir. İnsanın anlaşılmak istemesi onu farklı yollardan iletişim kurmaya sevk etmiştir. İletişimimizi de genelde bir araç kullanarak gerçekleştiririz. Müzikte bu araçların biri hatta en önemlilerindendir. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan rapora göre şu an dünyada 7.000 ile 8.000 arası dil konuşulduğu varsayılıyor. Bu dillerin tamamını insanların kendi toplumları arasında iletişimi sağlamaları için kullandıkları araç olarak görürsek müzik nasıl bir dil ki insanların iletişim kurarken çeşitliliğine bakılmaksızın iletişime geçmekte zorlanılmıyor?
Müzik insanların ruhuna hitap ederek dile getiremediğimiz birçok hususu kimsenin anlamayacağı bir şekilde haykırır. Herkes duysun ama herkes tam anlamıyla bilmesin istediğimiz yaralarımız vardır. Çünkü yalnızlığı yaşamak insana özgü bir şey değildir. İsteriz ki hislerimizi başkalarıyla da paylaşalım. Ama hislerimizi normal bir dille ifade edemediğimizi anladığımız da işte o zaman müziği seçeriz. Hele ki grupça yapılan müziklerde her müzisyenin yalnızlığını müzikle dile getirerek bir grup içerisinde yalnızlığını gidermesi de ayrı bir zevktir. Herkes birbirinin yalnızlığına ortak olur ama sebebini kimse bilmez. Belki de önemli olan anlamak değil dile getirmektir. Bir derdimizi dostumuzla paylaştığımızda da aynı şeyleri hissetmez miyiz? Önemli olan yanımızda olmasıdır, dostumuzun bizi dinlemesidir.
Her güzellik gibi müzikte bulaşıcıdır. Müzik insan ruhuna iyilik tohumları eker. Nasıl ki tohumu ekip küçücük bedeninden koca çınarlar çıkmasını beklemek sabır ister. Müziğin meyvesini yemek içinde öyle sabırla beklemek gerekir. Bu bekleyiş insanı eğitir ve olgunlaştırır. Diğer insanları anlamada kolaylık sağladığı gibi ayrı bir pencereden bakış açısı kazandırır. Bu yüzden müzik ile ilgilenen insanlarda zamanla ruh derinliği oluşur. İnsana, doğaya ve tüm canlılara karşı güzellik ve sevgi besler.
Benim naçizane tavsiyem yeteneklerinizi keşfedebilmek için kendinize ya da varsa çocuklarınıza fırsat tanıyın. Ön yargılarınızı yıkıp müziğin keyfini çıkarmaya bakın. Müzik yapmayı deneyin, hiç olmazsa müzikle ilgilenen ortamlarda bulunmaya çalışın. Hiç denemeyip pişman olmaktansa deneyimleyip kendine bir şans vermek her zaman daha karlı bir davranış olmuştur. Cümlelerimi ünlü Alman filozof, şair ve besteci Friedrich Nietzsche’nin sözüyle bitirmek isterim.
~ Müziksiz Hayat Hatadır ~